23 Mart 2015 Pazartesi

Çimen ve Leylak Kokusu

 Çimen Ve Leylak Kokusu

Bu hikayede yer alan karakterlerin hiç biri gerçek değildir. Keşke gerçek olsaydı. Hikayedeki kişiler ve sizde uyandırdığı duygularla ilgili yorumlarınızı bekliyorum. Ayrıca hikayeyi henüz okumamış kişileri göz önünde bulundurarak, hikayede fark ettiğiniz ayrıntı ve sürprizler için muratcitak@gmail.com adresinden bana ulaşabilir, yorumlarınızı iletebilirsiniz.


Bir gülüşe, bir ömür adanabilir. Gülüşleriniz eksik olmasın ömrünüzde. Hayata Gülümseyin.


Sevgi, doğduğu ilk günden itibaren karşılaştığı, sarılıp sarmalandığı duyguydu. Kollanıp korunduğu şehirden ilk ayrıldığında yaşadığı ise korku ve aşktı. Burak yeni karşılaştığı bu duygularla baş edebilecek mi? Kendisinin bile anlam veremediği bu duygunun, Oya’da bir karşılığı olacak mı? Yaşadığı bu içsel yolculuğa, onu hissederek ve anlayarak çıkmanız umuduyla.  


Kızım Lara Nil Çıtak'a, yazılarımı yayımlamam ve blog açmam için beni teşvik eden Birgül Aydın'a, blog konusunda teknik destek veren Özgen Aydın'a, hikayemin bütün editöryal yükünü çeken Cavidan Çıtak'a ve hikayeyi e-kitaba dönüştürüp yayımlayan TrendEra Magazin ailesinden Behsat Karaman'a teşekkür ederim.

Hikayeyi e-kitap olarak okuyabileceğiniz link aşağıdadır. Hiç bir ücret ödemeyecek ve reklamla karşılaşmayacaksınız.

E-Kitap Link : Çimen ve Leylak Kokusu

E-posta            : muratcitak@gmail.com
Blog                 : http://birgulusteben.blogspot.com.tr/
Facebook         : https://www.facebook.com/tesra
Twitter             : http://www.twitter.com/Murat_Citak_
Instagram         : https://instagram.com/muratcitak

16 Mart 2015 Pazartesi

Bir Gülüşle Başladı

Gülmek insanoğlunun, en muhteşem tepkisidir. Tüm varlıklardan bizi ayıran, tek ve mutlak gerçektir. İnsanın en yalın ve yalansız halidir. Sahte olduğu, en kolay ayırt edilen duygudur. Hepimizin bilinçaltının, kontrol edilemez dışa vurumudur. İçimizdeki sevginin yüzümüze yansımasıdır. Gülmek aşkın en duru sunumudur. Bir bebeğin kokusundaki saflıktır. Sağlam dostlukların başlangıcıdır. Dost omzunda en içten muhabbettir. Gülmek insan olduğumuzu hissetmektir.

"Kendimi bildim bileli bir şeyler yazarım" diyemem çünkü 44 yaşında başladım yazmaya. Biriktirdiklerim, yazılar değil hep insanlardı. Her daim söylenecek bir çift sözüm vardı ama bu yaşa kadar yazmamıştım. İlk hikâyemi yazdığımda, beklemediğim, tahmin edemediğim bir tepkiyle karşılaştım. Israrla hikâyemi paylaşmam istenince, bu bloğu açtım. Bu blog'da sizlerle hayatı algılayışımı paylaşacağım. Yorumlarınızla beni desteklerseniz sevinirim.

 Bir gülüşe, bir ömür adanabilir. Gülüşleriniz eksik olmasın ömrünüzde. Hayata Gülümseyin.